Bu günkü seyir defterimizde Konyaaltı Plajı, Güllük Dağı Termessos Örenyeri Millî Parkı ve Kurşunlu Şelalesi var.
Aşırı kalabalık ve öğle sıcağına yakalanmadan sabahın erken saatlerinde Konyaaltı Plajı'na yöneliyoruz... Burada yüzmek isteyenlere tavsiyem; güneşin yakıcı sıcağından korunmak ve kalabalığa yakalanmamak için ya sabahın erken saatleri yada akşam saatleri olacaktır.
Saat 10.00 gibi Konyaaltı Plajı'ndan ayrılarak Termessos Örenyeri ve Millî Parkı'na doğru yöneliyoruz. Ortalama 30 dk. sonra millî park girişindeyiz. Milli Park girişinden itibaren asfalt yol ile yaklaşık 9 km daha Güllük Dağı doruklarına doğru çıkıyoruz. Burada market olmadığından ziyarete gelecek olanlara tavsiyem bolca su almalarıdır.
Varılan noktada tuvalet, geniş bir otopark alanı (ücretsiz), bilgi tabelaları ve görevlilerin bulunduğu bina yer almaktadır. Aynı zamanda bu kısmın sağ yanında İmparator Hadrian devrinde yapılmış İon düzenindeki tapınağın basamak ve anıtsal girişi bizi karşılar. Sol tarafında ise kaya mezarları ile anıtsal yapılarıda görülebilmektedir.
Önümüzde tırmanılması ve yürünmesi gereken zorlu bir yol var. Bu noktadan itibaren yarı taşlı bir patikadan yaklaşık 800 metre tırmanarak şehir merkezine ulaşacağız. Sanırım dağlık alandaki bu terkedilmiş kenti gezmemizde iki saati bulacak gibi...
Buranın özelliği ve tarihi bilgisi nedir? Öğrendiğimiz kadarı ile biraz anlatalım...
Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı; bitki örtüsü ile bölgenin botanik, içlerinde soyu tükenmekte olanların da bulunduğu pek çok hayvanı barındırma özelliği ile de açık hayvanat bahçesi görünümündedir.
Termessos, Pisidya bölgesinin "Milyas" olarak anılan güneybatı bölümünde konumlanmış önemli bir antik kenttir. Kent, Anadolu'nun en eski halklarından Luvi'lerin soyundan gelme Solym'ler tarafından Solymos (Güllük) Dağı’nın dorukları arasındaki vadide kurulmuştur. Şehrin tarih sahnesine çıkışı, Büyük İskender’in M.Ö. 333’de kenti kuşatması ve Termesosluların güçlü bir savunma yaparak kenti teslim etmemesiyle olmuştur.
İskender’in ölümünden sonra kent Ptolemyler tarafından alınmıştır. M.Ö.189 yılında komşu şehir İsinda’yı zapt eden Termessoslular, İsinda halkının şikâyeti üzerine Anadolu’daki Roma kuvvetlerinin komutanı Manlius Vulsotarafından cezalandırılmışlardır.
M.Ö. 71’de, Roma ile “dostluk ve ittifak” içinde olan Termessos’un işlerinde bağımsız olduğu ve kendi kanunlarını kendileri yapacakları konusu da Roma Senatosu’nda kabul ve tasdik edilmiştir.
Termessos kenti terk edildikten sonra yeni bir yerleşmeye tanık olmadığı gibi deprem ve doğal tahribin dışında oldukça sağlam ve iyi korunmuş ören yerlerinden biri olarak gösterilir. Şehrin sur kalıntıları Antalya - Korkuteli karayolu biraz üzerinden başlayarak Güllük Dağı'nın zirvesine kadar devam eder.
Otopark kısmına geldiğimizde sağ yanında İmparator Hadrian devrinde yapılmış İon düzenindeki tapınağın basamak ve anıtsal girişi, sol tarafında ise kaya mezarları vardır. Anıtsal mezarların yanında çok sayıda savaşçılıklarını betimleyen kalkan motifli lahit, mezarlık alanında oldukça geniş bir yer kaplar.
Aşağı şehir surları ve su kaynağının bulunduğu alandan güneye doğru tırmanmaya devam edilirse, solda yer yer birinci katı ayakta kalmış Gymnasium’a ulaşılır. Birçok oda ve salondan oluşan yapının güneybatısında, arkalarında dükkânlar bulunan sütunlu cadde yer alır. Hemen yakınında kanalizasyon şebekesinin mükemmelliğini gösteren kanallar hala görülebilir.
Düzlüğe çıkıldığında, orman gözetleme noktasına giden patikanın solunda şehrin birçok resmi yapısının bulunduğu alana ulaşılmış olur. Düzlükteki ilk kalıntı agoraya aittir. Batısındaki portiko veya stoa, II. Attalos zamanında (M.Ö. 159–138) inşa edilmiş olup Dor düzenindedir.
Agoranın doğusunda, yamaca yaslanmış olan ve Antalya Körfezi’ni görebilen konumdaki tiyatro yer alır. Tiyatronun yaklaşık 100 metre güneybatısında çatı yüksekliğine kadar ayakta duran meclis binası bulunmaktadır. Agoranın doğusundaki düzlükte ise birbirine geçişli 5 adet sarnıç, derinlik ve genişlik açısından benzersizdir.
Şehrin güneybatısında, “Kurucunun Evi” ola-rak adlandırılan Roma tipinde fevkalade güzel bir villanın kalıntıları yer almaktadır. Cephe duvarı Dor düzeninde olan ve 6 m yüksekliğe erişen yapı, kapısının sol tarafındaki kitabeden dolayı ‘Kurucunun Evi” adını almıştır.
Şehrin Bizans döneminde ve sonraki devirlerdeki durumu hakkında hiçbir bilgi bulunmamaktadır.
Kaynakça: "Termessos" Dünden Bugüne Antalya [II. Cilt], Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
TERMESSOS'DA GEZİLEBİLİR YERLER
1. Kule ve duvar
2. Kral yolu
3. Şehir kapısı
4. Su deposu
5. Asker mezarı
6. Aslanlı mezar
7. Hadrian kapısı
8. Sarnıç ve su kemeri
9. Şehir surları
10. Şehir kapısı
11. Gözetleme kulesi
12. Gymnasium
13. Yukarı şehir duvarı
14. Şehir dranej sistemi
15. Osbaros stoası
16. Termessos evleri
17. Agora pazar yeri
18. Odeon
19. Hereon
20. Korint tapınağı
21. Artemis tapınağı
NASIL GİDİLİR
Antalya-Korkuteli karayolunun 24.ncü km. sonra sola dönülür. 9 km de zirvede tırmanış vardır. Buraya gelmişken yakın mesafedeki Termessos Milli Parkı girişine gelmeden ve sağ tarafta kalan Karain Mağarası yolu yer almaktadır. Burası ilk insanların yaşamış oldukları mağaralardan bir tanesidir ve tavsiyemdir.
Yaz Dönemi
1 Nisan - 1 Ekim
Açılış Saati: 10:00
Kapanış Saati: 19:00
Kış Dönemi
1 Ekim - 1 Nisan
Açılış Saati: 08:30
Kapanış Saati: 17:30
Müze Kart
Her gün açık
Bir başka Kayıp Şehir Anadolu'da görüşmek üzere
Yorumlar
Yorum Gönder