Ana içeriğe atla

İNCEĞİZ MAĞARASI

İnceğiz Mağaraları tarihi bakımdan önemi yanı sıra Yeşilçam filmlerinin de mekanı olmuştur. Genel bakışta Anadolu'da çekildiği sanılan filmlerin bir çoğu İstanbul'da çekilmiştir. Bu mekanlar içinde Yarımburgaz ve İnceğiz Mağaraları başta gelir. 
Konumumuz Üsküdar olduğu için bilgilendirmemi ona göre yapacağım. Buradan hareket ile 1 saat mesafedeki Çatalca'ya doğru yol alıyoruz. Oradan da Sarar yönüne devam ederken 4 km sonra İnceğiz tabelasından İnceğiz köy sınırları içinde bulunan 7 - 8 km lik mesafedeki İnceğiz Mağarası'na varıyoruz. 

Bu gün burası bir mesire alanı olmuştur. Hafta sonu aileniz ile gelinip piknik, mangal yapılabilirsiniz. Büfeleri, lavabo ve otoparkları mevcuttur. 



Birazda tarihi hakkında bilgi verelim. Bugün bu kaya oluşumuna mağara diyoruz ancak buna kaya yerleşimi desek daha doğru olur. Çünkü bu mağara insan eliyle killi kireçtaşı kayası oyularak yapılmış bir mağaradır. İlk yapıldığı zamanlarda birbirine bağlanan dört katlı bir yerleşim bölgesiymiş. 


Zaman içindeerek aşınma, gerekse büyük depremler sonucunda bazı kısımları yıkılarak bu bağlantı kopmuş. Maalesef mağara içinde halk tarafından yapılmış talanlarıda görebiliyoruz. Çirkin karalamalar ve özellikle define avcıları. Mağara içindeki kitabe ve yazıtlar gibi şekiller yüzlerce yıllık süre içinde yörede yaşayanlar tarafından tahrip edilmiş.

Çatalca, İnceğiz ve çevresindeki doğal oyuklarda ilk yerleşim tarih öncesi MÖ.5500'lü yıllar da başlamıştır. İnceğiz Mağarası'nın doğal oluşumlar dışında insan eliyle oyularak genişletilmeye başlaması MÖ.1200'lü yıllarda başlamıştır. MS.4.yy.dan itibaren İnceğiz Mağarası manastır olarak kullanılmaya başlamıştır. En faal dönemleri Bizans dönemleri olup 11 ve 12 yy. dır.

Karasu Deresi’nin oluşturduğu derin vadi içinde yer alan, insan eliyle oluşturulmuş üç katlı Bizans Manastır Mağaraları ve Kaya Kiliseleri bilim dünyası tarafından 1950’li yıllarda keşfedilmiştir. Katın birinde  küçük bir şapel vardır. Ayrıca odalardan birinde de  büyük bir haç kabartması vardır. Yani mağaralar bir dönem Hıristiyanlar tarafından yoğun olarak kullanılmış. Birbirine bağlayan odaları ve üst katlara oyularak çıkan merdivelerden çıkarken büyük bir haz duyacaksınız.



Başta anlattığım gibi bir çok Yeşilçam filmleriyle özdeşmiş bir yerdir. Başta Rahmetli Kemal Sunal'ın Salako ve Davaro filmleri olmak üzere...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OSMANLI DÖNEMİNDE KABADAYILAR

1 - İPSİZ RECEP (1862) 1. İpsiz Recep Reis, 2. Mehmet Altıkanoğlu, 3. Osman Altıkanoğlu, 4. Salih Çavuş, 5. İlyas Altıkanoğlu ve 6. Kansız Ali 1862 yılında doğan İpsiz Receb Rizeli' dir. İpsiz lakabının verilmesine dair iki anlatım vardır. Birine göre cesareti, gözü pekliği ve ataklığı, diğer anlatıma göre ise elinde, avucunda ne varsa olanada, olmayanada dağıtmasıdır. yani "cep delik cepten delik" misali ismi ipsize çıkmıştır. Milli mücadelede ki başarısıylada Atatürk' ün takdirini kazanmış birisidir.  O zamanlar yelkenkisiyle kömür taşımacılığı yaparken işlerinin ters gitmesiyle eşkiyalığa soyunmuştur. Kandıra civarında müslüman halka zulüm yapan rum çetelerine karşı Kuva-i Milliye saflarında başarıyla karşı koymuştur. 2 - ODESALI KOSTİ (1895) 1885 doğumlu olan Odesalı Kosti Tünel' den Taksim' e kadar tüm mekanların haracını yiyor, hiç ip ucu bırakmadan kayıplara karışıyordu. Başı sıkışıncada işgalci polisler sayesinde paça...

TRABZONSPOR EFSANESİ'NİN DOĞUŞU

Büyük üstad, efsane hoca Ahmet Suat Özyazıcı der ki ; " İbadetin kazası olur ama futbolun kazası asla olmaz " Bu devrim 20-22 yaşlarında Trabzon'lu gençlerin devrimidir. Bu devrim 1974-75 sezonunda Türkiye 1.nci futbol ligine damgasını vuran ve İstanbul hegemonyasına son veren, büyük paraların döndüğü, yıldız oyuncuların istanbul'da toplandığı ve emeğin paraya karşı olan devrimidir. Anadolu'da efsane olacak olan Trabzonspor; bunun sinyallerini 2.nci ligde  (1973-74) iken verdi. O sezon Türkiye Kupası çeyrek finalinde Fenerbahçe'ye ecel terleri döktürmesiyle gündeme geldi.  1.nci lige çıktığı sezon Şenol, Cemil, Necati, Kadir, Turgay, Bekir, Ali Yavuz, Hüseyin Tok ve Ali Kemal gibi 20-22 yaşlarındaki as kadrosunu bozmayarak 1.nci ligde de devam etmesi belkide yaşanmış olan Anadolu devriminin en büyük sebebidir. 2.nci ligde şampiyon olarak 1.nci ligde yoluna devam eden kadronun yaşlarına bakalım.  1973 - 74 Sezonu   (2 lig)  Ka...

ANADOLU' DAKİ SELÇUKLU ESERLERİ

ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ (1077 - 1308) Türkler'in anadoluya girişi 1071 yılında  Büyük Selçuklu Sultanı Al parslan tarafından Malazgirt Savaşında Bizans'lıları mağlup etmesiyle olmuştur. 1092 yılında iç karışıklıklar sonucunda dörde ayrılan Büyük Selçuklu Devleti' nin son bulması Anadolu da Anadolu Selçuklu Devleti' nin doğmasına sebep olmuştur. İznik' e kadar tüm Anadolu' ya hakim olan Süleyman Şah 1077 yılında  Anadolu Selçuklu Devletini kurmuş oldu. Anadolu' nun Türk' leşmesinde büyük rol oynayan Selçulu' ların İlimde de ilerlemeleri şüphesiz çok büyüktür. Yaptıkları eserlerde özellikle medreseler başta olmak üzere han, hamam, darüşşids, cami, köprü gibi eserler halen daha ayaktadır. ÖNEMLİ ESERLERİ ALAADDİN CAMİİ Anadolu Selçuklu Devrinin en büyük ve en önemli ulu camilerinden biri olan Alaaddin Camii Konya’nın merkezinde yer alan Alâeddin Tepesi üzerinde inşa edilmiştir. Selçuklu Sultanı I.Rükneddin Mesud (1116-1156) zamanınd...

DOĞANBEY KÖY (Terk edilmiş Rum Köy'ü)

Bugün ki gezi rotamızda Doğanbey Köy ve Karina bölgesi var. hlc tatil köyünde yaptığımız güzel bir kahvaltıyla yola koyuluyoruz.  Kuşadası' ndan saat Saat 12.30 gibi buradan ayrılarak Doganbey Köy yolunu tutuyoruz. Dilerseniz Atburgaz' dan geçerken Atburgazı Kalesi(Asartepe) ve Yakapınar Kalesi' ni gezebilirsiniz. ama bu gün bu iki kale harabeye dönmüş durumdadır. Yollar asfalt ve tek şeritli. İleride yol ikiye ayrılıyor. Soldaki yol Milet Antik Kenti' nin oldugu Balat Köyü ' ne gidiyor. Biz sağdan Doğanbey tabelasını takip ediyoruz. Nihayetinde Doğanbey Köy' e varıyoruz. O da Priene gibi sırtınını Samsun (Mykle) dağlarına dayamış. Önünde Büyük Menderes Deltası' nın Ege Denizi' yle buluştuğu muhteşem manzara.  Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırları içinde yer alan Doğanbey köyü, yürüyüş parkurları, trekking alanları, kuş çeşitliliği, gelişmiş florası ve endemik bitki türleriyle eko turizmin de geliştiği bir bö...

ZAMANA DİRENEMEYEN YEL DEĞIRMENLERINİN ÖYKÜSÜ

Akdeniz ülkeleri ve özellikle adalarında var olan yeldeğirmenleri restore edilip turizme kazandırılırken bizim ülkemizde neden varlığından söz ettirilemiyor bilinmez. Bunlarında hemen hemen hepsi bu gün kaderine terkedilmiş olup zamana direnmektedir. YEL DEĞİRMENLERİNİN TARİHİ Tarihteki ilk yel değirmenlerine, MÖ 2800 yıllarında Mısır ve Çin’de rastlıyoruz. Yazılı belgelerde rastlanan ilk yel değirmeni, MS 644 yılında İran-Afganistan sınırında yer alan Seistan’da inşa edilmiş. Modern yel değirmeni olarak nitelendirebileceğimiz ilk rüzgâr türbini, 1890 yılında Danimarka’da üretilerek rüzgâr gücünün elektrik enerjisine çevrilmesinde kullanılmış. 20. yüzyılla birlikte buhar gücünün ortaya çıkması ve kentlerin elektriğe kavuşması, klasik yel değirmenlerine zamanın tozlu raflarındaki yerlerini de hazırlamış.(sklife  Ekim 2009 sayısından alınmıştır). Yel değirmenlerinin yapısına bakıldığında üç katlı olduğunu görüyoruz. Katlar ahşap ve taş merdivenler ile çıkılıyor. Küçük k...

BİR ZAMANLARIN FURYASI ÇİZGİ ROMANLAR

Bir döneme damgasını vuran çizgi romanlar dünyada olduğu gibi Türkiye'yi de kasıp kavuşmuştur. Özellikle 1955 ve 1990 yılları arası. Her ne kadar bu gün okuyan olsa bile televizyonların çok kanallı sisteme geçmesi, sonradan internet ortamının doğması eski heyecanını yitirmesine sebep olmuştur.  1900 lü yılların başında gazetelerin ara sayfalarında yayımlanmaya başlayan çizgi romanların okuyucularda patlama yapması haftalık mecmuaların basılmasına sebep olmuştur. Her ne kadar kahramanlarının geneli Amerikalı olması ve olayların Amerika topraklarında geçmesine rağmen (ZAGOR, MISTER NO, TEKSAS, TOMMIKS, SWING gibi) yaratıldığı ve basıldığı yer İtalyadır, yazarları da İtalyan'dır.  Dünyayı kasıp kavuran çizgi roman dünyasından Türkiye'de nasibini almıştır. Yabancı çizgi roman kahramanlarına karşın Tarkan, Karamurat, Karaoğlan, Tolga, Yüzbaşı Volkan gibi kahramanların da ülkemizde doğmasına sebep olmuştur.  Işte bu ülkemizde genellikle okunan ve ilgi göre...

ANADOLU' DAKİ KANYONLAR

ANADOLU' DAKİ KANYONLAR Ülkemizde gezilip görülmesi gereken o kadar çok kanyonlar, vadiler var ki, ancak bunlardan bir kısmı gezilip görülebilmektedir. Kimisi kuru bir vadi, kimisi ise şelalerin ve göllerin süslemiş olduğu kayalıklar arasına sıkışmış derin su yatakları. Genel olarak bakıldığında kuru vadiler de binlerce yıl önce insanların yaşadığı mağara yatakları ve kaya kiliseleri görürüz. Geçmişin izlerine tanıklık yapmak isteyenler genellikle guruplar halinde buralara akın eder.  Sulu vadi yataklarında ise genellikle adrenalini tatmak isteyenlerin rafting ve kano sporları yapmak, yüzmek veya tırmanmak gibi maksatlı sebeplerden dolayı tercih ettiklerini görürüz. Bu  vadilerin her yıl onbinlerce yerli - yabancı turistler tarafından ziyeret edildiği unutulmamalıdır. İşte bunlardan 45 kanyonu kısaca yazmak istedim. 1 - IHLARA VADİSİ - AKSARAY Dünyanın ikinci büyük kanyonudur.  Ortalama 14 km uzunluğa sahip olan Ihlara Vadisi Aksaray ilinin Güzelyurt ilçesinde...

YARIMBURGAZ MAĞARASININ GİZEMİ

Bu günkü gezimizi insanlık tarihinde, 400 bin yıllık geçmişin kanıtı olan ve İstanbul'un göbeğindeki bir yere yani Yarımburgaz Mağaralarına yapacağız. Bulunan buluntular dünya tarihinin geçmişteki en büyük tartışmasız belgesidir. Dört ayrı mağaradan oluşup mağara çevresinde de birkaç kaya mezarları da bulunmaktadır. Maalesef İstanbul’un bilinen iki tarih öncesi höyüğü olan İçerenköy ve Fikirtepe höyükleri inşaat çalışmaları, bina vs. arkalarında iz bile bırakılmadan yok olup gitmiş, burasıda nasibini almak üzeredir. Türkiye’de Paleolitik çağlardan Bizans’a kadar 400 bin yıllık insanın yerleşim serüvenine ait çok az rastlanacak kadar iyi korunmuş buluntularla en eski yerleşim yeri bu mağaralardır.  Bir keresinde meraktan veya maceradan olsa gerek birader ve yeğenim ile mağaraya demir parmaklıklar altından sürünerek giriş yaptık. Telefonlarımızın feneri ile yarım saat yol aldık. Birazda ürpertici bir havası vardı. Şarz bitimine karşı geri dönmek zorunda kaldık. Sanırım ...

SELÇUK' TA BİR TARİH İSABEY CAMİ

Efes Antik Kentine yolunuz düştüğünde mutlaka görülmesi gereken muazzam bir mimariye sahip eserlerdendir İsa Bey Cami. Tarihin her dönemine sahiplik yapan İzmir'in güzel ilçesi Selçuk özellikle Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kilit rol oynamıştır. Efes Antik Kenti, Meyremana, Yedi Uyuyanlar Mağarası, Dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Artemis Tapınağı kalıntıları, St.Jean Kilisesi, Efes Müzesi, Selçuk Kalesi ve Şirince tarihi miraslarınn ayrıcalarıdır. İsa Bey Cami                Efes Antik Kenti Şirince Selçuk Selçuklu devletinin dağılmasıyla Aydın-İzmir civarını yurt edinen Aydınoğulları (1308 - 1426) sayısız eserler bırakmıştır. Bunlardan bir taneside Aydınoğlu Beyi İsa Bey'in mimar Ali Bin Müşeymeş'e yaptırdığı camidir. 1913 yılında çekilmiş fotoğraf alıntı 1913 yılında çekilmiş fotoğraf alıntı 2012 yılında çekilmiş fotoğraf Konum olarak Selçuk kalesinin hemen arkasında St.Jean...

ANADOLU MEDENİYETLER TARİHİ

ANADOLU MEDENİYETLER TARİHİ (Yazılı Dönem öncesi) A nadolu medeniyetler tarihine baktığımızda yazılı dönem öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayrılır.  Y azılı dönem öncesi bilgiler ancak ele geçen bulgular neticesinde şekillenir ve değerlendirilir.  A ncak yazılı dönem sonrası ise ele geçen yazılı kitabeler ile netleşir.   anadoludaki ilk yerleşim yerleri haritası ilk insanlar ve yaşam ANADOLU' DA KURULAN UYGARLIKLAR (Yazılı Dönem Sonrası) HİTİTLER (M.Ö.2000 - 1200) FRİGYALILAR  (M.Ö.1200 - 676) LİDYALILAR   (M.Ö.687 - 546) İYONLAR   (M.Ö.1200 - 546) URARTULAR   (M.Ö.900 - 600) ANADOLU' YA ETKİ YAPAN MEZOPOTOMYA KAVİMLERİ SÜMERLER (M.Ö.4000 - 2350) AKADLAR (M.Ö.2350 - 2100) ELAMLAR  (M.Ö.3000 - 640) BABİLLER (M.Ö.2100 - 539) ASURLULAR (M.Ö.2000 - 609) ANADOLU' YA HAKİM OLAN UYGARLIKLAR PERS İMPARATORLUĞU   (M.Ö.550 - 330) İSKENDER İMPARATORLUĞU ...