Ana içeriğe atla

KOCATEPE (Afyonkarahisar)'den DUMLUPINAR (Kütahya)'a ŞEHİTLİK GEZİSİ

Üsküdar Belediye Başkanlığı'nın Zabıta ve güvenlik personeline vermiş olduğu eğitim semineri için Afyonkarahisar'dayız. Bir günümüzü de şehitlikleri ayırdık. Kocatepe'den başlayan şehitlik gezimiz Dumlupınar'da son buldu. Gördüğümüz o ki Çanakkale neyse burasıda o idi. 

Başkomutan Meydan Muharebesi adıyla tarih sayfalarında yerini alan, Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına temel olan ve sonucunda bütün dünyada derin yankılar bırakarak tarihin akışını değiştiren bu savaş 26 Ağustos 1922’de, Kocatepe (Afyonkarahisar)'den başlamış, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar (Kütahya)'da büyük zaferle sona ermiştir. 
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa 1 Eylül 1922 tarihinde Dumlupınar’da Büyük Millet Meclisi Ordularına “Ordular İlk Hedefiniz Akdenizdir. İleri!..” tarihi emrini  vermiştir.


Gezimize Kocatepe'den başlıyoruz. ­
KOCATEPE ATATÜRK ANITI
Afyonkarahisar ili merkez ilçesine bağlı Büyük Kalecik Kasabası sınırları içinde ve 1874 rakımlı Kocatepe üzerinde bulunmakta olup asfalt olan yol ile ulaşılmaktadır. Kocatepe; Anadolu'nun ve Türk Ulusu’nun kurtuluşunu sağlayan Büyük Taarruz'un 26 Ağustos 1922 tarihinde Başkomutan Mustafa Kemal tarafından başlatıldığı, sevk ve idare edildiği yerdir. Afyonkarahisar ve Sinanpaşa ovalarına hakim bir tepedir. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları 25 Ağustos 1922 akşamı Kocatepe‘ye gelerek 26 Ağustos sabahı Büyük Taarruz’u burada başlatmışlardır. Büyük Taarruz’un ilk safhasını burada tesis edilen karargâhından ve halen mevcut olan siperden bizzat sevk ve idare eden Başkomutan, 27 Ağustos 1922 günü öğle üzeri Kocatepe’den ayrılmıştır.
Afyonkarahisar’da her yıl 26-30 ağustos tarihleri arasında yapılan Zafer Haftası kutlamaları 26 ağustos günü Kocatepe’de yapılan ilk tören ile başlayarak 5 gün sürmektedir. Böylesine büyük bir öneme sahip olmasına rağmen ziyaretçi yoğunluğunun düşük olması çok acıdır.

Nasıl Gidilir: Büyük Kalecik kasabasından 8 km. daha yukarıda olup Afyon’a 20 km. uzaklıktadır.
Afyonkarahisar’da ki diğer şehitlikler;
1. Afyonkarahisar Hava Şehitliği  
Millî Mücâdele sırasında, 24 Temmuz 1922 sabahı Akşehir karargahından havalanarak Afyonkarahisar'ın güneyinde keşif uçuşu yapan, Hava Üsteğmen Pilot Cemaleddin ve Hava Astsubayı Reşit Bahaeddin iki Yunan uçağının saldırısına uğramış, hava çarpışmasında Yunan uçakları düşürülmüştür. Ancak bu arada Türk uçağının cephanesi kalmamıştır. Takviye gelen iki Yunan uçağının saldırısı sonucunda Gazlıgöl civarında düşerek şehit olmuşlardır. 

2. Giresunlular Alay Şehitliği
Şehitlik, İscehisar-Doğanlar Köyü'nde, Dede Sivrisi Tepesi'nin 1,5 km. kuzey-batısında olup içerisinde 14 şehit mezarı bulunmaktadır. Bu şehitlik, şehitlerin silah arkadaşlarından Giresunlu Hacı Ahmet Halis Asal (R.1318- M.1977) tarafından 1967 yılında yaptırılmıştır. Daha sonraki yıllarda da şehitlikte bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Sivri Tepeyi düşmandan almak için hücum eden 47. Giresunlular Gönüllü Alayı'ndan şehit olanlar yatmaktadır. 

3. Anıtkaya Şehitliği 
Afyonkarahisar Anıtkaya Kasabası'nda olan şehitlik, 13. Alay şehitleri adına yapılmıştır. Burada 12 subay ve 6 er gömülüdür. 1972 yılında bu günkü haliyle yapılmıştır. Eski harşi anıt kitabesinde"Anıtkaya (Eğret) Kurtuluş Savaşımızı eşsiz bir zaferle düğümleyen Kocatepe'den gürleyerek ve coşarak bir sel gibi bu topraklardan Akdenize akıp giden Büyük Taarruzda yoğun düşman kuvvetlerinin içine baskınla dalan ve boğaz boğaza amansız savaşlarla büyük zafer yaratıcıları ve bu uğurda vatanları, onurları ve yurttaşları için canlarını feda eden, sayısız kahramanların şehitliğidir" 

4. Şuhut Şehitliği
Afyonkarahisar'ın Şuhut İlçesi merkezinde olan şehitlikte Millî Mücâdele'de şehit olanlardan bir kısmı bulunmaktadır. 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Kurtuluş Savaşı'nda Şuhut bölgesinde cephe gerisi seyyar hastahanesi ilçedeki Büyük Camide kurulmuştur. Bu geçici hastahanede ve cephede ölenler önce Demirciler Çarşısı civarındaki mezarlığa gömülmüşler, daha sonra şimdiki şehitliğe topluca nakil edilmişlerdir. Şehitlikteki anıtta "Kurtuluş Savaşının Aziz Şehitleri 1922" yazılıdır. 

5. Yıldırım Kemal Şehitliği
Yıldırım Kemal Şehitliği, Afyonkarahisar Sincanlı İlçesi'ne bağlı, eski adı Küçükköy iken Yıldırım ismini alan köyde Tren İstasyonu bitişiğine yapılmıştır. Yıldırım Kemal (Konya'da hastahaneden kaçarak Fahrettin Altay Paşa'nın bulunduğu cepheye gelmiş, paşa onu İkinci Tümen'e göndermiş, bu arada Küçükköy'de muharebe etmekte olan İkinci Alaya katılmıştır.Yıldırım, 27 Ağustos 1922 tarihinde Küçükköy Tren İstasyonu'ndaki Yunan birliklerini ortadan kaldırmak için görevlendirilmiş, yapılan çarpışmalar sonucunda Küçükköy düşmandan temizlenmiş, ancak Üsteğmen Yıldırım Kemal ile 4 subay ve 30 er şehit olmuştur. Topluca gömülen şehitlerin mezar ve anıtları 1966 yılında bugünkü biçimde inşa edilmiştir.  

6. Çiğiltepe Şehitliği 
Sinanpaşa İlçesinin Çiğiltepe Mevkiinde bulunan bu Şehitlik, Yunanlıların elinde bulunan ve alınması Başkomutan Mustafa Kemal tarafından emredilen Çiğiltepe'yi bildirdiği zaman dilimi içinde alamadığı için görev sorumluluğu ile canına kıyan Albay Reşat Çiğiltepe'nin aziz hatırasını yaşatmak için yapılmıştır.

7. Yüzbaşı Agâh Efendi (Kurtkaya) Şehitliği 
Yüzbaşı Agâh'ın anıt kitabesinde: Büyük Taarruz 26 Ağustos 1922 günü sabah 04.30'da başlamış ve iki saat içinde düşmanın bütün tel örgüleri parçalanarak gün doğmadan zaferin ilk ışıkları Anadaolu'da parlamaya başlamıştır. Başkomutanlık Karargahı'nın bulunduğu Kocatepe'ye tek geçit yeri olan Kalecik ve Kurtkaya bölgeleri Türk ordusu için çok önemli idi ve düşmandan bir an önce alınması ve düşmanın yok edilmesi görevi 12. Tümen 36. Alay 6. Bölük Komutanı 24 yaşındaki Bayburtlu Yüzbaşı Agâh'a verildi. Yzb.Agâh, emrindeki 150 Mehmetçik ve Sinoplu Üsteğmen Feyzullah ile beraber 2500 kişilik düşman tümenine saldırarak büyük bir savaşa başladı. 26 Ağustos öğleden sonra başlayan çarpışmalar 27 Ağustos öğlene kadar sürdü. Düşmanın içine kadar dalan Yzb. Agâh onlara ağır kayıplar verdirerek batı istikametine kaçmalarını sağladı.
Büyük bir takviye alan düşman birliği ile çarpışırken Yzb.Agâh 100 Mehmetçik ve Üsteğmen Feyzullah ile birlikte şehit düştü. Geriye kalan 50 Mehmetçik ve gelen takviye kuvvetlerimizle düşman bu vadi içinde tamamen yok edildi. Kahraman Yüzbaşı Bayburtlu Agâh Efendi ve arkadaşlarını minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun." Yazılıdır. Şehitlik, Afyonkarahisar, Büyük Kalecik Kasabası'nda Kocatepe'ye tek geçit olan Kurtkaya mevkiindedir. 26 Ağustos 1972 yılında Yüzbaşı Agâh ve diğer şehitlerin anısına sembolik olarak yapılmıştır. 

Afyonkarahisar güzergahını geride bırakıp Kütahya bölgesine geçiyoruz.

DUMLUPINAR BÖLGESİ
Dumlupınar Atatürk Karargâh Evi
Kurtuluş Savaşı sırasında Gazi Mustafa Kemal'in, karargâh olarak kullandığı bu ev aslına uygun olarak yeniden yapılmış ve  ’’Atatürk Karargâh Evi’’ olarak 30 Ağustos 2003 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Dumlupınar Şehitliği
Dumlupınar Şehitliği, Kurtuluş Savaşı boyunca tüm cephelerde şehit düşen vatan evlatlarının anısına, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılarak, Büyük Taarruz’un 70'inci yıldönümü olan 30 Ağustos 1992 tarihinde büyük bir törenle ziyarete açılmıştır. Şehitlik, Üç Komutan Anıtı, Milisler Anıtı, 500 kişilik sembolik şehit mezarları ve kitabeleri, Şehit Baba-Oğul Anıtı, Mehmetçik Anıtı, Namazgâh ve Şadırvan’dan oluşmaktadır.




Dumlupınar İlk Hedef Anıtı : Bu Anıt; Başkomutan Meydan Muharebesinde, Mustafa Kemal Paşa'nın ''Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!.'' emrini verdiği karargâhın yeridir. 1964 yılında yapımına başlanmış,1968 yılında kısmen bitirilmiş, 26 Ağustos 1972 tarihinde ziyarete açılmıştır. 

Şehit Baba-Oğul Anıtı : 1912 yılında daha oğlu Mehmet 8 yaşında iken Balkan Savaşı’na katılmak için köyünden ayrılan, daha sonra sırasıyla Galiçya, Hicaz, Yemen, Kafkasya’da 11 yıl cepheden cepheye koşarak çarpışan, Çetmili Kara Ali Çavuş (Çetmi, Konya’nın Beyşehir ilçesine bağlı bir kasabadır.) ve oğlu Onbaşı Mehmet’in muhteşem destanını sembolize eder. Çetmili Kara Ali Çavuş, Anadolu’da millî mücadele başlayınca, Doğu Cephesi'nden Kurtuluş Savaşı’na koşmuş, Başkomutan Meydan Muharebesi’nde 19 yaşındaki Alay Sancaktarı Mehmet Onbaşı ile karşılaşmıştır. Mehmet Onbaşı, onun 11 yıl önce bırakıp gittiği oğludur. Bu büyük asker, 31 Ağustos 1922 günü, 11 yıl sonra kavuşabildiği oğlunun kollarında şehit düşmüştür. Oğlu kahraman Onbaşı Mehmet de 9 Eylül 1922 günü İzmir’e giren birliğin başında şehit olmuştur. Anıt 30 Ağustos 1992’de ziyarete açılmıştır.
Şehit Baba-Oğul Anıtı
Milisler Anıtı : Millî mücadele döneminde şehit düşen sivil vatandaşlarımızı sembolize eden bir anıttır.
Milisler Anıtı
Üç Komutan Anıtı : Millî mücadelemizin üç büyük komutanı olan Atatürk, İsmet Paşa ve Fevzi Çakmak anısına yapılmıştır.
Mehmetçik Anıtı : Millî mücadele de süngüsünü takmış düşman üzerine saldırmaya hazır binlerce Mehmetçiğimizi sembolize eden bir anıttır.


ZAFER TEPE
Kütahya, 30 Ağustos 1922 günü saat 18: 00’de düşman işgalinden kurtulmuştur. Atatürk, 30.08.1924’ günü Zafertepeçalköy’ deki Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı temel atma töreninde:

‘‘Efendiler Meydan Muharebesi ve onun son safhası olan bu 30 Ağustos Muharebesi Türk tarihinin en mühim dönüm noktasını teşkil eder. Milli tarihimiz çok büyük ve çok parlak zaferlerle doludur. Fakat Türk Milletinin burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine de yön veren kesin tesirli bir meydan muharebesi hatırlamıyorum.’’tarihi sözünü söylemiştir.
Zafertepeçalköy'de Başkomutan Meydan Muharebesinin sevk ve  idare edildiği 1181 rakımlı tepede yaptırılmıştır. 1964 yılında yapımına başlanmış, 1968 yılında ziyarete açılmıştır.  30 Ağustos törenlerinin düzenlendiği yerdir.

zafertepeçalköy  şehit Sancaktar Mehmetçik  Anıtı : Atatürk, 31 Ağustos 1922 günü muharebe meydanını gezerken şehitler arasında düşman topçu mermisinin açtığı çukura gömülmüş bir sancaktar görür. Bu aziz şehit, toprağın üstünde katılaşmış kolu ile sancağı dimdik tutmaktadır. Manzaradan etkilenen Başkomutan, savaş sonrasında yapılacak Anıt için bunun sembol alınmasını emreder. 

Bu Anıtın temeli 30 Ağustos 1924 tarihinde Atatürk tarafından Zafertepe’de atılmış ve 1927 yılında törenle ziyarete açılmıştır. 30 Ağustos 1924 günü anıtın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bu Anıtın taşıdığı anlam ve önemle ilgili olarak; ‘‘Hiç şüphe etmemelidir ki, yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyetinin temeli burada sağlamlaştırıldı, ebedi hayatı burada taçlandı.  Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçuşan şehit ruhları, Devlet ve Cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır. Burada temelini attığımız ‘‘Şehit Asker Abidesi’’ işte o ruhları, o ruhlarla beraber gazi arkadaşlarını, fedakâr ve kahraman Türk Milletini temsil edecektir. Bu Abide Türk Vatanına göz dikenlere, Türk’ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, cesaretini, kudret ve iradesindeki şiddeti hatırlatacaktır.’’ tarihi sözünü söylemiştir.
Nasıl Gidilir? Anıta, Zafertepeçalköy - Dumlupınar asfaltının 2. km. sinden sola ayrılan 600 m. lik  yol ile ulaşılır.

Zafertepeçalköy  Yüzbaşı Şekip Efendi  Şehitliği : 
Altıntaş İlçesine bağlı, Zafertepeçalköy Beldesindedir. 29 Ağustos 1922 günü 14. Süvari Tümeninin 3. Alayı, 2. Bölük Komutanı Yüzbaşı Şekip Efendi, bölüğünün başında büyük bir cesaretle, çevre savunmasında bulunan 20 keşif düşman grubunun içerisine saldırarak 2000 kadar düşman askerini esir alır. Derinliklerde bulunan düşman toplarını ele geçirmek üzere hücuma geçtiğinde bir kısım askeriyle birlikte bu bölgede şehit düşer. Şehitliğin bir yüzünde; 29 Ağustos 1922 Muharebesinde Yunanlılara hücum eden Türk Süvari Kolordusunun verdiği şehitler anısına yapılmıştır Kendilerine Hak’ kın rahmeti  niyaz olunur. 

Büyük Aslıhalar Üç Tepeler Şehitliği :
30 Ağustos 1922 tarihinde yapılan Başkomutan Meydan Muharebesinde, Büyük Aslıhanlar Köyünde şehit düşen 4 subay ile 42 Mehmetçik anısına yapılmış olan şehitlik 1995 yılında ziyarete açılmıştır.
Emet  Cevizdere  Şehitliği 
Emet İlçesine bağlı Günlüce Beldesindedir. Bu Şehitlik vatanı uğruna  3 Eylül 1922 tarihinde Cevizderesinde Rauf Yüzbaşı komutasında Yunan askerine ağır kayıplar verdiren şehitler ve gaziler anısına 1985 yılında yapılmıştır. 
Emet, 14 Ağustos 1921 tarihinde Yunan işgaline uğramış, Yunan ordusu karargâhını hükümet binasına kurmuştur. Emet’ li Kuva-yi Milliyeciler Yunanlılardan kurtulmak için bir gece bu karargâhı basarlar. Bu baskını haber alan Tavşanlı’ daki Yunan birliği Emet’ e bir tabur asker sevk eder. Bu durumu bilen halk 80-100 kişiden ibaret bir güçle Cevizderesi boğazında pusu kurar. İki tarafı yamaç olan bu boğazdan geçmekte olan Yunan taburu Günlüce köylülerinin de ricat yolunu kesmeleri ile iki ateş arasında kalmıştır. Ateş o kadar ani ve etkili olmuştur ki, düşman makineli tüfeklerini katırın sırtından indirip kurmaya fırsat dahi bulamamıştır. Yunan taburundan sadece 20-25 kişi kurtulabilmiştir. Emet’ e dönen gaziler daha sonra ahali ile birlikte dağlara çekilmiştir. Bu baskının intikamını almak isteyen düşman, Kütahya’ dan ve Tavşanlı’ dan getirdiği birliklerle Emet’ e girmiş ve intikam için tek bir ev kalmayacak şekilde Emet’i yakıp yıkmıştır.
Tabip Yüzbaşı Hamdi Bey Anıtı : Olay, 30  Ağustos 1922  Kütahya - Afyon  yolunun 10. km’sinde  yer alan Porsuk Köprüsü civarında meydana gelmiştir. İki ateş arasında kalan Tabip Yzb.Hamdi ve 158 er esir olmuş, sonra 53. Yunan Alay Komutanı tarafından şehit edilmişlerdir. 

Tavşanlı Derbent Şehitliği Anıtı ve Evi : Tavşanlı ilçesi, Derbent Köyünde Kurtuluş Savaşı sırasında köy savunması için çarpışan köylülerin düşman askerleri tarafından yakalandığı ve bir evde toplanarak ateşe verilmesi sonucu 17 şehidin verildiği iki katlı ev bu olayın unutulmaması şehitlerimizin aziz hatırasının yeni nesillere aktarılması ve yapılan zulmün tüm dünyaya duyurulması için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ve İl Özel İdaresi’nin kararı ile Müze haline getirilmiştir. 

Bu evde ölenlerin 21 Temmuz 1922 tarihinde, evin hemen yakınındaki duvarlarla çevrili ve köylülerce şehitler mezarlığı olarak anılan yere defnedildiği bilindiğinden, söz konusu duvarlarla çevrili alanın iç ve dış düzenlemesi yapılmış, bu evde yakılan ve isimleri belli olan 17 şehidimizin isimleri mezarlık duvarına yazılarak aziz şehitlerimizin hatırası canlandırılmıştır.
Oyuktepe Şehitleri Anıtı : Kurtuluş Savaşında Kütahya - Eskişehir Muharebelerinin cereyan ettiği Merkez Yeşilbayır (Etyemez) Köyü Oyuktepe Mevkiinde şehit düşen askerlerimiz anısına yaptırılmıştır. Oyuktepe’ nin tarihimizdeki önemi büyüktür. Genelkurmay Harp Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan “Türk İstiklal Harbi” adlı eserde 57. Tümene bağlı askerlerimiz bu bölgede şehit düşmüştür. 

Eğitim Semineri dolayısıyla biz personeline bu imkanı sunan Üsküdar Belediyesine teşekkür ederiz. Bir Başka Kayıp Şehir Anadolu'da görüşmek üzere...

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

OSMANLI DÖNEMİNDE KABADAYILAR

1 - İPSİZ RECEP (1862) 1. İpsiz Recep Reis, 2. Mehmet Altıkanoğlu, 3. Osman Altıkanoğlu, 4. Salih Çavuş, 5. İlyas Altıkanoğlu ve 6. Kansız Ali 1862 yılında doğan İpsiz Receb Rizeli' dir. İpsiz lakabının verilmesine dair iki anlatım vardır. Birine göre cesareti, gözü pekliği ve ataklığı, diğer anlatıma göre ise elinde, avucunda ne varsa olanada, olmayanada dağıtmasıdır. yani "cep delik cepten delik" misali ismi ipsize çıkmıştır. Milli mücadelede ki başarısıylada Atatürk' ün takdirini kazanmış birisidir.  O zamanlar yelkenkisiyle kömür taşımacılığı yaparken işlerinin ters gitmesiyle eşkiyalığa soyunmuştur. Kandıra civarında müslüman halka zulüm yapan rum çetelerine karşı Kuva-i Milliye saflarında başarıyla karşı koymuştur. 2 - ODESALI KOSTİ (1895) 1885 doğumlu olan Odesalı Kosti Tünel' den Taksim' e kadar tüm mekanların haracını yiyor, hiç ip ucu bırakmadan kayıplara karışıyordu. Başı sıkışıncada işgalci polisler sayesinde paça...

TRABZONSPOR EFSANESİ'NİN DOĞUŞU

Büyük üstad, efsane hoca Ahmet Suat Özyazıcı der ki ; " İbadetin kazası olur ama futbolun kazası asla olmaz " Bu devrim 20-22 yaşlarında Trabzon'lu gençlerin devrimidir. Bu devrim 1974-75 sezonunda Türkiye 1.nci futbol ligine damgasını vuran ve İstanbul hegemonyasına son veren, büyük paraların döndüğü, yıldız oyuncuların istanbul'da toplandığı ve emeğin paraya karşı olan devrimidir. Anadolu'da efsane olacak olan Trabzonspor; bunun sinyallerini 2.nci ligde  (1973-74) iken verdi. O sezon Türkiye Kupası çeyrek finalinde Fenerbahçe'ye ecel terleri döktürmesiyle gündeme geldi.  1.nci lige çıktığı sezon Şenol, Cemil, Necati, Kadir, Turgay, Bekir, Ali Yavuz, Hüseyin Tok ve Ali Kemal gibi 20-22 yaşlarındaki as kadrosunu bozmayarak 1.nci ligde de devam etmesi belkide yaşanmış olan Anadolu devriminin en büyük sebebidir. 2.nci ligde şampiyon olarak 1.nci ligde yoluna devam eden kadronun yaşlarına bakalım.  1973 - 74 Sezonu   (2 lig)  Ka...

ANADOLU' DAKİ SELÇUKLU ESERLERİ

ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ (1077 - 1308) Türkler'in anadoluya girişi 1071 yılında  Büyük Selçuklu Sultanı Al parslan tarafından Malazgirt Savaşında Bizans'lıları mağlup etmesiyle olmuştur. 1092 yılında iç karışıklıklar sonucunda dörde ayrılan Büyük Selçuklu Devleti' nin son bulması Anadolu da Anadolu Selçuklu Devleti' nin doğmasına sebep olmuştur. İznik' e kadar tüm Anadolu' ya hakim olan Süleyman Şah 1077 yılında  Anadolu Selçuklu Devletini kurmuş oldu. Anadolu' nun Türk' leşmesinde büyük rol oynayan Selçulu' ların İlimde de ilerlemeleri şüphesiz çok büyüktür. Yaptıkları eserlerde özellikle medreseler başta olmak üzere han, hamam, darüşşids, cami, köprü gibi eserler halen daha ayaktadır. ÖNEMLİ ESERLERİ ALAADDİN CAMİİ Anadolu Selçuklu Devrinin en büyük ve en önemli ulu camilerinden biri olan Alaaddin Camii Konya’nın merkezinde yer alan Alâeddin Tepesi üzerinde inşa edilmiştir. Selçuklu Sultanı I.Rükneddin Mesud (1116-1156) zamanınd...

DOĞANBEY KÖY (Terk edilmiş Rum Köy'ü)

Bugün ki gezi rotamızda Doğanbey Köy ve Karina bölgesi var. hlc tatil köyünde yaptığımız güzel bir kahvaltıyla yola koyuluyoruz.  Kuşadası' ndan saat Saat 12.30 gibi buradan ayrılarak Doganbey Köy yolunu tutuyoruz. Dilerseniz Atburgaz' dan geçerken Atburgazı Kalesi(Asartepe) ve Yakapınar Kalesi' ni gezebilirsiniz. ama bu gün bu iki kale harabeye dönmüş durumdadır. Yollar asfalt ve tek şeritli. İleride yol ikiye ayrılıyor. Soldaki yol Milet Antik Kenti' nin oldugu Balat Köyü ' ne gidiyor. Biz sağdan Doğanbey tabelasını takip ediyoruz. Nihayetinde Doğanbey Köy' e varıyoruz. O da Priene gibi sırtınını Samsun (Mykle) dağlarına dayamış. Önünde Büyük Menderes Deltası' nın Ege Denizi' yle buluştuğu muhteşem manzara.  Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırları içinde yer alan Doğanbey köyü, yürüyüş parkurları, trekking alanları, kuş çeşitliliği, gelişmiş florası ve endemik bitki türleriyle eko turizmin de geliştiği bir bö...

ZAMANA DİRENEMEYEN YEL DEĞIRMENLERINİN ÖYKÜSÜ

Akdeniz ülkeleri ve özellikle adalarında var olan yeldeğirmenleri restore edilip turizme kazandırılırken bizim ülkemizde neden varlığından söz ettirilemiyor bilinmez. Bunlarında hemen hemen hepsi bu gün kaderine terkedilmiş olup zamana direnmektedir. YEL DEĞİRMENLERİNİN TARİHİ Tarihteki ilk yel değirmenlerine, MÖ 2800 yıllarında Mısır ve Çin’de rastlıyoruz. Yazılı belgelerde rastlanan ilk yel değirmeni, MS 644 yılında İran-Afganistan sınırında yer alan Seistan’da inşa edilmiş. Modern yel değirmeni olarak nitelendirebileceğimiz ilk rüzgâr türbini, 1890 yılında Danimarka’da üretilerek rüzgâr gücünün elektrik enerjisine çevrilmesinde kullanılmış. 20. yüzyılla birlikte buhar gücünün ortaya çıkması ve kentlerin elektriğe kavuşması, klasik yel değirmenlerine zamanın tozlu raflarındaki yerlerini de hazırlamış.(sklife  Ekim 2009 sayısından alınmıştır). Yel değirmenlerinin yapısına bakıldığında üç katlı olduğunu görüyoruz. Katlar ahşap ve taş merdivenler ile çıkılıyor. Küçük k...

ANADOLU' DAKİ KANYONLAR

ANADOLU' DAKİ KANYONLAR Ülkemizde gezilip görülmesi gereken o kadar çok kanyonlar, vadiler var ki, ancak bunlardan bir kısmı gezilip görülebilmektedir. Kimisi kuru bir vadi, kimisi ise şelalerin ve göllerin süslemiş olduğu kayalıklar arasına sıkışmış derin su yatakları. Genel olarak bakıldığında kuru vadiler de binlerce yıl önce insanların yaşadığı mağara yatakları ve kaya kiliseleri görürüz. Geçmişin izlerine tanıklık yapmak isteyenler genellikle guruplar halinde buralara akın eder.  Sulu vadi yataklarında ise genellikle adrenalini tatmak isteyenlerin rafting ve kano sporları yapmak, yüzmek veya tırmanmak gibi maksatlı sebeplerden dolayı tercih ettiklerini görürüz. Bu  vadilerin her yıl onbinlerce yerli - yabancı turistler tarafından ziyeret edildiği unutulmamalıdır. İşte bunlardan 45 kanyonu kısaca yazmak istedim. 1 - IHLARA VADİSİ - AKSARAY Dünyanın ikinci büyük kanyonudur.  Ortalama 14 km uzunluğa sahip olan Ihlara Vadisi Aksaray ilinin Güzelyurt ilçesinde...

YARIMBURGAZ MAĞARASININ GİZEMİ

Bu günkü gezimizi insanlık tarihinde, 400 bin yıllık geçmişin kanıtı olan ve İstanbul'un göbeğindeki bir yere yani Yarımburgaz Mağaralarına yapacağız. Bulunan buluntular dünya tarihinin geçmişteki en büyük tartışmasız belgesidir. Dört ayrı mağaradan oluşup mağara çevresinde de birkaç kaya mezarları da bulunmaktadır. Maalesef İstanbul’un bilinen iki tarih öncesi höyüğü olan İçerenköy ve Fikirtepe höyükleri inşaat çalışmaları, bina vs. arkalarında iz bile bırakılmadan yok olup gitmiş, burasıda nasibini almak üzeredir. Türkiye’de Paleolitik çağlardan Bizans’a kadar 400 bin yıllık insanın yerleşim serüvenine ait çok az rastlanacak kadar iyi korunmuş buluntularla en eski yerleşim yeri bu mağaralardır.  Bir keresinde meraktan veya maceradan olsa gerek birader ve yeğenim ile mağaraya demir parmaklıklar altından sürünerek giriş yaptık. Telefonlarımızın feneri ile yarım saat yol aldık. Birazda ürpertici bir havası vardı. Şarz bitimine karşı geri dönmek zorunda kaldık. Sanırım ...

BİR ZAMANLARIN FURYASI ÇİZGİ ROMANLAR

Bir döneme damgasını vuran çizgi romanlar dünyada olduğu gibi Türkiye'yi de kasıp kavuşmuştur. Özellikle 1955 ve 1990 yılları arası. Her ne kadar bu gün okuyan olsa bile televizyonların çok kanallı sisteme geçmesi, sonradan internet ortamının doğması eski heyecanını yitirmesine sebep olmuştur.  1900 lü yılların başında gazetelerin ara sayfalarında yayımlanmaya başlayan çizgi romanların okuyucularda patlama yapması haftalık mecmuaların basılmasına sebep olmuştur. Her ne kadar kahramanlarının geneli Amerikalı olması ve olayların Amerika topraklarında geçmesine rağmen (ZAGOR, MISTER NO, TEKSAS, TOMMIKS, SWING gibi) yaratıldığı ve basıldığı yer İtalyadır, yazarları da İtalyan'dır.  Dünyayı kasıp kavuran çizgi roman dünyasından Türkiye'de nasibini almıştır. Yabancı çizgi roman kahramanlarına karşın Tarkan, Karamurat, Karaoğlan, Tolga, Yüzbaşı Volkan gibi kahramanların da ülkemizde doğmasına sebep olmuştur.  Işte bu ülkemizde genellikle okunan ve ilgi göre...

İNCEĞİZ MAĞARASI

İnceğiz Mağaraları tarihi bakımdan önemi yanı sıra Yeşilçam filmlerinin de mekanı olmuştur. Genel bakışta Anadolu'da çekildiği sanılan filmlerin bir çoğu İstanbul'da çekilmiştir. Bu mekanlar içinde Yarımburgaz ve İnceğiz Mağaraları başta gelir.  Konumumuz Üsküdar olduğu için bilgilendirmemi ona göre yapacağım. Buradan hareket ile 1 saat mesafedeki Çatalca'ya doğru yol alıyoruz. Oradan da Sarar yönüne devam ederken 4 km sonra İnceğiz tabelasından İnceğiz köy sınırları içinde bulunan 7 - 8 km lik mesafedeki İnceğiz Mağarası'na varıyoruz.  Bu gün burası bir mesire alanı olmuştur. Hafta sonu aileniz ile gelinip piknik, mangal yapılabilirsiniz. Büfeleri, lavabo ve otoparkları mevcuttur.  Birazda tarihi hakkında bilgi verelim. Bugün bu kaya oluşumuna mağara diyoruz ancak buna kaya yerleşimi desek daha doğru olur. Çünkü bu mağara insan eliyle killi kireçtaşı kayası oyularak yapılmış bir mağaradır. İlk yapıldığı zamanlarda birbirine bağlanan dört katl...

SELÇUK' TA BİR TARİH İSABEY CAMİ

Efes Antik Kentine yolunuz düştüğünde mutlaka görülmesi gereken muazzam bir mimariye sahip eserlerdendir İsa Bey Cami. Tarihin her dönemine sahiplik yapan İzmir'in güzel ilçesi Selçuk özellikle Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kilit rol oynamıştır. Efes Antik Kenti, Meyremana, Yedi Uyuyanlar Mağarası, Dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Artemis Tapınağı kalıntıları, St.Jean Kilisesi, Efes Müzesi, Selçuk Kalesi ve Şirince tarihi miraslarınn ayrıcalarıdır. İsa Bey Cami                Efes Antik Kenti Şirince Selçuk Selçuklu devletinin dağılmasıyla Aydın-İzmir civarını yurt edinen Aydınoğulları (1308 - 1426) sayısız eserler bırakmıştır. Bunlardan bir taneside Aydınoğlu Beyi İsa Bey'in mimar Ali Bin Müşeymeş'e yaptırdığı camidir. 1913 yılında çekilmiş fotoğraf alıntı 1913 yılında çekilmiş fotoğraf alıntı 2012 yılında çekilmiş fotoğraf Konum olarak Selçuk kalesinin hemen arkasında St.Jean...