Öncelikle yılda yaklaşık 600 000 yerli ve yabancı turistin Dilek Yarımadası ile Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nı ziyaret ettiğini hatırlatalım. Neden Dilek Yarımadası Milli Parkı derseniz ... İşte size 17 neden...
1. Plajları ve Koyları
2. Yürüyüş ve Trekking Parkurları
3. Zeus Mağarası
4. Panionion Antik Kenti
5. Tekne Turları
6. Priene Antik Kenti
7. Eski Doğanbeyköy
8. Thebai Antik Kent
9. Melia Antik Kenti
10. Oluklu Kanyonu
11. Karina Bölgesi
12. Aziz Nikola Kilisesi
13. Ayayorgi Manastırı
14. Hagios Antonios Manastırı
15. Kursunlu Manastırı
16. Doğal Hayvanat Bahçesi
17. Kaleler
Dilek Yarımadası Milli Parkı'na ulaşım oldukça kolay ve ucuzdur. Aydın, Kuşadası, Söke ve Davutlar ilçesinden kalkan dolmuşlar ile ulaşabilirsiniz. Giriş ücretlidir ve fiyatıda çok uygundur.
Dilek Yarımadası Milli Parkı Kuşadası’nın Güzelçamlı beldesine bağlıdır. Samsun Dağlarının oluşturduğu ve Ege’ye doğru burun gibi uzanan bu milli park Samos (Sisam) adasına oldukca yakındır. Yarımadanın en yüksek yeri Milli Parkın adını aldığı Mykale yani Dilek Tepe’dir ve 1237 m yüksekliğindedir.
1966'da milli parklar kapsamına alınan Dilek Yarımadası 10.985 hektarlık alanı ile önemli hayvan türleri, bitkileri ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkmaktadır. Ayrıca sınırındaki Söke'ye bağlı 16.613 hektarlık Büyük Menderes Deltası'da 1994 yılında milli parklar kapsamına alınınca turizmciler için bu iki milli park daha da önem kazanmıştır.
Doğa fotoğrafçılığı için mükkemmel bir yerdir. En iyi korunmuş Akdeniz maki bitki örtüsü, doğal bitki, hayvan toplulukları, dinlenme, jeoloji, tertemiz koyları ve plajları ile Dilek Yarımadası yaz aylarının en popüler yeridir.
Eski adı Kalamaki olan Dilek Yarımadası gür orman örtüsüyle kaplıdır. Milli park içinde bilindiği kadarıyla bugüne kadar 805 adet bitki türüne rastlanmıştır. Bunlardan 6 tanesi dünyada bir tek Dilek Yarımadasın da görülmektedir. Sayısız bitki örtüleri içinde en çok görebileceğimiz bitki çeşitlerine baktığımızda karaçam, karaselvi, erguvan, defne, akçaağaç, ıhlamur, çınar, zakkum, kokarçalı, hanımeli, kavak, incir, ahlat, böğürtlen, keçiboynuzu, sandal ağacı, zeytin, meşe, katırtırnağı, dişbudak, yasemin, alıç, menengiç, sumak, karaağaç, funda eğrelti otlarını görmekteyiz.
Birçok kuş türü ile kara ve deniz canlılarına ev sahipliği yapmanın yanı sıra özellikle nesli tükenmekte olan Akdeniz foklarınında uğrak noktasıdır. Dilek Yarımadası ile Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda yaklaşık 250 adet kuş türü bulunur ve bunlardan 70’i burada üremektedir. Nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan küçük karabatak, dünyada toplam sayıları 3000 çift olduğu tahmin edilen tepeli pelikan, küçük akbalıkçıl, küçük kerkenez, akça cılıbıt ve akkuyruklu kartal deltada üreyen önemli kuş türlerinden bazılarıdır.
Ortalama 28 memeli, 42 sürüngen, 45 çeşit balık türüne ve çok sayıda deniz canlısına ev sahipliği yapmaktadır. Yunusların ve deniz kaplumbağalarının özgürce dolaştığı bu ortam içinde, türlü algler, ahtapot ailesinden kafadan bacaklılar, deniz kestaneleri ve deniz yıldızları, süngerler ve pek çok balık türü yaşar. Orfoz, lağos, sinarit, mığrı, müren, levrek, eşkina, akya, sarpa, iskaroz, papaz balığı, karagöz, melanur, lapin, mırmır, sargoz, hanoz, iskorpit, kefal, çipura bu balıklardan bazılarıdır. Ayrıca 1998 yılında Akdeniz'de yaşayan bir tür olan uzun blalinanın 14 metre boyundaki leşi Kavaklıburun koyu sahilinde karaya vurmuştur. Bu durum Milli Park sahillerinin enderde olsa balinalara ev sahipliği yaptığını ortaya çıkarmıştır. Bu balinaya ait iskelet Kuşadası Güvencinada Kalesi’nde sergilenmektedir.
Milli Park, nesli tükenmiş ya da tükenmek üzere olan Anadolu Parsının batıda yaşadığı son noktadır.
1. Kuşadası Plajları ve Koyları
Dilek Yarımadası Milli Parkı koyları ve plajlarının tamamı tuvalet, duş, piknik ve kafeterya ihtiyacınızı karşılayacak niteliktedir. Tüm koylar, özellikle hafta sonları için çok kalabalık olabiliyor. İmkanınız varsa hafta içi gitmenizi önerimdir. Birçok koyu olmasına rağmen sadece dört tanesi halka açılmıştır. Bu koyları milli parkı girişten itibaren özetlemek gerekir ise;
İçmeler Koyu: Milli parka giriş yaptıktan 1 km sonra gelen ilk koydur. Burası milli parkın en kalabalık noktasıdır. Girişe yakın olması sebebiyle arabası olmayanlar için çok rahat ulaşımdadır. 310 metre uzunluğundaki bu plaj hem yakınlık hemde kumsal olması sebebi ile büyük ilgi görmektedir.
Aydınlık Koyu: Milli park girişine 5 km mesafedeki ikinci koydur. 750 metre uzunluğunda plaja sahiptir.
Kavaklıburun Koyu: Kavak ağaçları nedeniyle Kavalıburun ismini alan koy 1 km uzunluğunda doğal bir plajdır. Burası milli parkın en uzun plajıdır. Milli park girişine 9 km mesafede üçüncü koydur.
Karasu Koyu: Milli park girişine 11 km mesafede olup en son koy konumundadır. Diğerleriyle kıyaslandığında suyu berrak ve çakıllıktır. 450 metre uzunluğunda olup buradan Sisam adası çok rahat görülebilmektedir.
2. Yürüyüş ve Trekkink Parkurları
Dilek Yarımadası’nın doğal yapısı arasında yürüyüş parkurları da bulunmaktadır. 27 bin hektarlık milli parkın en yüksek noktası, 1237 metre yüksekliğindeki Dilek Tepesidir. Devamı ise Doğanbey Köyü’ne ulaşmaktadır. Zirveden manzarayı izlemenin zevki tarifsizdir. Kilometreler boyunca yürüyebileceğiniz trekking parkurunda yürüyüş tabelaları aracılığıyla yolunuzu kaçırmanız mümkün değildir. Burada yürüyüş yapmanın yanı sıra bisiklet turuda yapmanız mümkündür
Trekking Parkuru yapmak isterseniz bunlardan en uygunu Aydınlık Koyu ile Kavaklıburun Koyu arasında başlayan parkurdur. Yol üzerinde birbirinden farklı hayvanlarla karşılaşabilirsiniz. Özellikle domuzlar. Evcilleştirilmiş bu hayvanlarda korkulacak bir durum yoktur.
Olukludere Kanyonu Parkuru...Başka bir parkur da milli parkın girişine yakın bir noktada yer alan, antik döneme ait birkaç yapıya sahip Panionion’dan başlamaktadır. Panionion’dan başlayan parkuru Eski Doğanbey Köyü’ne kadar uzatabilirsiniz. Uzaklıklık ise yaklaşık 30 km dir. Oluklu Kanyon’dan başlayıp Karakol Geçidi üzerinden Panionion’a olan mesafe ise 37 km dir. Bu parkur daha ziyade bisiklet için daha çok uygundur.
3. Zeus Mağarası
Milli parka gelmeden Güzelçamlı girişinde bulunan Zeus Mağarası’na uğramayı ihmal etmeyin. Tatlı su ile tuzlu suyun buluştuğu bu mağarada ki göletin derinliği ortalama 10 - 15 m. kadardır. Çamur banyosu yapabilirsiniz. Tabii ki buz gibi suya girmek te biraz cesaret ister. Mitolojiye göre gök tanrısı Zeus, kardeşi Poseidon’u kızdırdığı zaman Poseidon üçlü yabası ile denizi kabartıp dalgalandırıyormuş, Zeus da böyle durumlarda kendini mağaraya atıp kardeşinin sakinleşmesini bekliyormuş.
4. Panionion Antik Kenti
İyonya devletleri Foça ile Didim arasındaki topraklarda yaşamış olup zamanın en ileri uygarlığını yaratmışlardır. Aralarında Priene, Myus, Miletos, Samos, Ephesus, Teos, Labedos gibi devletlerin kurduğu federasyon, gelecek ile ilgili planları Panionion’da yapar, savaş kararlarını burada alırlarmış. 1950’li yıllarda Frankfurt Üniversitesi’nden arkeolog Gerhard Kleiner burada yaptığı kazı çalışmalarında kayanın dış yüzeyine oyulmuş 11 basamaklı bir oturma alanı keşfetmiş. Antik tiyatro şeklindeki oturma alanı, bu bölgenin bir toplantı alanı olduğunu doğrular nitelikte.
Panionion’a ulaşım kolaydır. Milli parka gelmeden hemen yolun üzerinde olup 150 m kadar iceridedir. Yolu bozuk olduğundan yürüyerek gitmeniz tavsiyemdir.
5. Tekne Turları
Güzelçamlı ve Kuşadası’ndan kalkan tekneler ile turlara katılabilirsiniz. Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda araba ile ulaşamayacağınız mükkemel koylarına gidebilir, tertemiz sularında yüzebilir ve harika resim kareleri yakalayabilirsiniz. Ayrıca tekneler Yunanistan'ın Sisam Adası açıklarına kadar yanaşmaktadır.
6. Priene Antik Kenti
Priene, Söke ilçesinin Güllübahçe beldesindedir. 12 İonia kentlerinden bir tanesidir. MÖ.1200 yılların da Dor göçü sırasında Atina Kralı Kondros' un torunlarından Aipytos tarafından kurulmuştur. Araba ile ulaşım çok kolaydır. Ülkemizde en iyi korunmuş antik kentlerden bir tanesidir. Mutlaka gezmenizi tavsiye ederim.
7. Eski Doğanbeyköy
Doğanbey Köy 1923 yılına kadar Rumlar' ın yaşadığı bir kasaba konumundaydı. Geçmişi M.Ö. 7. yüzyıla kadar dayanır. Rumlar'ın yaşadığı dönemde köyün ismi de Rumca "Domatia" olarak geçerdi. Bu köy aynı zamanda Thebai Antik Kenti' nin de uzantısıdır. 1924 yılındaki mübela ile Selanik' ten getirilen soydaşlarımız yerleştirilmiş. 1959 daki deprem ile köy aşağıya taşınmıştır.
Köyün hemen girişinde bir kafeterya vardır. Orada güzel bir kahve molası verebilir, gözleme yiyebilirsiniz.
Arnavut kaldırımlı sokakları, taş yapılı evleriyle Rum mimarisinin en güzel örneklerini görmek mümkün. Evlerin bahçeleri kaktüs, rengarenk çiçekler, meyve ağaçlarıyla süslenmişçesine duruyor. Sessiz sakin sokakları, kuş cıvıltıları ziyaretçilere bambaşka haz veriyor.
8. Thebai Antik Kent
Doğanbey Köyü sınırları içinde olup tepe üzerinde kurulmuştur. Tuzburgaz ve Yeni Doğanbey Köyü geçtikten sonra araba ile ulaşım sağlanmaktadır. Bu gün birkaç sur parcalarının kaldığı antik kentte fazla birşey kalmamıştır. Tarihi sevenler için idealdir.
9. Melia Antik Kenti
Davutlar Beldesi Dilek Dağı'nın Çatallar Tepe denilen yamacta yer almaktadır. Deniz seviyesinden 750 metre yükseklikte yaklaşık 7 hektarlık bir alana yayılmış. Kent moloz taşlarla yapılmış, genişliği yer yer 3 metreyi bulan bir surlar ile çevrilmiş ancak bu gün o surlar çok büyük tahribata uğramıştır. Hemoros İliada’da Karyalıların Mykale’ye sahip olduklarını yazmaktadır.
10. Oluklu Kanyonu
Milli park alanı içerisindeki en önemli kanyon, 15 km uzunluğundaki Oluklu Kanyon’dur. Ziyaretçi Tanıtım Merkezi etkinlikleri kapsamında Olukdere Kanyonu’nda rehber öncülüğünde doğa yürüyüş turları düzenlenmektedir.15 kilometrelik parkur ile Milli Park’ın eşsiz bitki örtüsü, dereleri, şelalesi ve harika bir manzara eşliğinde benzersiz bir deneyim yaşama şansını veriyor. Dağ bisikleti sporu tutkunları için doğal stabilize ve az eğimli yolları bulunan alternatif parkurları da mevcuttur.
11. Karina Bölgesi
Doğanbey Köy'ü geçtikten sonra 8 km mesafededir. Aynı zamanda Dilek yarımadası' nın en batı ucudur. Büyük Menderes coğrafyasının doğal güzelliğinden nasibini alan Karina, 1900’lü yılların ticaret limanıdır. Dilden dile günümüze ulaşan hikâyeye göre de, dönemin en popüler Rum tüccarının kızının adı olan Karina, sahile adını vermiş. Rumlar, bölgeden topladıkları zeytinyağı, bal, hububat, tütün, şaraplık üzüm gibi ürünleri buradaki limandan diğer adalara gönderirmiş. Buraya uğradığınız da balık yemeyi ihmal etmeyin. Tadınında ağzınızda kalacağı kesindir.
12. Aziz Nikola Kilisesi
Güllübahçe' nin tepesindeki eski Rum mahallesi olan Gelebeç' i ve buradaki 1821 ' de inşa edilen Aziz Nikola Kilisesini' de gezebilirsiniz. Bu gün kendi haline terkedilmiş olan kilisede kemiklik denilen kısımda tolanmış insan kemiklerini görenler istemez ürpermektedir.
13. Ayayorgi Manastırı
Dilek Yarımadası Milli Parkı içerisinde Nero koyundan Dayıoğlu tepeye çıkarken Panayır tepe yakınlarındadır. Bizans yapısı olan manastır 19 yy. kadar kullanılmıştır. Bu gün kalıntılardan ibarettir.
14. Hagios Antonios Manastırı
Dilek Yarımadası Milli Parkı içerisinde olup Dayıoğlu Tepesi'ne çıkarken Mağara Tepe yakınlarında bir bayır üzerindedir. Erken Bizans dönemine ait bir manastır olduğu düşünülmektedir.Kalıntıların büyük kısmı toprak ve bitki örtüsü altında kalmıştır.
15. Kursunlu Manastırı
Davutlar’a yaklaşık 10 km. uzaklıkta olan Kurşunlu Manastırı tepede olup neredeyse ağaçlar arasında kaybolmuş gibidir. 11. yüzyıl Bizans yapısı olduğu tahmin edilmektedir. Manastırda yemekhane, kiler, mutfak, keşiş odaları, revir, şapel (küçük kilise), mezarlık, manastır surları, sur mahzeni ve savunma odaları gibi bölümler mevcuttur.
16. Doğal Hayvanat Bahçesi
Milli parkta gezerken ağaçlara tırmanan sevimli sincaplar ve kaplumbağalar ile karşılaşabilirsiniz. Şansınız var ise alageyik de görebilirsiniz. Evcilleştirilmiş yaban domuzlarını ise çok sıklıkla görülmektedir. Bir zamanlar, nesli tükenen Anadolu Parsı ise en son bu bölgede görülmüştür.
17. Kaleler
Bu gün harabe halindedir. Dilerseniz Atburgaz' dan geçerken Atburgazı Kalesi (Asartepe) ve Yakapınar Kalesi' ni gezebilirsiniz.
1. Plajları ve Koyları
2. Yürüyüş ve Trekking Parkurları
3. Zeus Mağarası
4. Panionion Antik Kenti
5. Tekne Turları
6. Priene Antik Kenti
7. Eski Doğanbeyköy
8. Thebai Antik Kent
9. Melia Antik Kenti
10. Oluklu Kanyonu
11. Karina Bölgesi
12. Aziz Nikola Kilisesi
13. Ayayorgi Manastırı
14. Hagios Antonios Manastırı
15. Kursunlu Manastırı
16. Doğal Hayvanat Bahçesi
17. Kaleler
Dilek Yarımadası Milli Parkı'na ulaşım oldukça kolay ve ucuzdur. Aydın, Kuşadası, Söke ve Davutlar ilçesinden kalkan dolmuşlar ile ulaşabilirsiniz. Giriş ücretlidir ve fiyatıda çok uygundur.
Dilek Yarımadası Milli Parkı Kuşadası’nın Güzelçamlı beldesine bağlıdır. Samsun Dağlarının oluşturduğu ve Ege’ye doğru burun gibi uzanan bu milli park Samos (Sisam) adasına oldukca yakındır. Yarımadanın en yüksek yeri Milli Parkın adını aldığı Mykale yani Dilek Tepe’dir ve 1237 m yüksekliğindedir.
1966'da milli parklar kapsamına alınan Dilek Yarımadası 10.985 hektarlık alanı ile önemli hayvan türleri, bitkileri ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkmaktadır. Ayrıca sınırındaki Söke'ye bağlı 16.613 hektarlık Büyük Menderes Deltası'da 1994 yılında milli parklar kapsamına alınınca turizmciler için bu iki milli park daha da önem kazanmıştır.
Doğa fotoğrafçılığı için mükkemmel bir yerdir. En iyi korunmuş Akdeniz maki bitki örtüsü, doğal bitki, hayvan toplulukları, dinlenme, jeoloji, tertemiz koyları ve plajları ile Dilek Yarımadası yaz aylarının en popüler yeridir.
Eski adı Kalamaki olan Dilek Yarımadası gür orman örtüsüyle kaplıdır. Milli park içinde bilindiği kadarıyla bugüne kadar 805 adet bitki türüne rastlanmıştır. Bunlardan 6 tanesi dünyada bir tek Dilek Yarımadasın da görülmektedir. Sayısız bitki örtüleri içinde en çok görebileceğimiz bitki çeşitlerine baktığımızda karaçam, karaselvi, erguvan, defne, akçaağaç, ıhlamur, çınar, zakkum, kokarçalı, hanımeli, kavak, incir, ahlat, böğürtlen, keçiboynuzu, sandal ağacı, zeytin, meşe, katırtırnağı, dişbudak, yasemin, alıç, menengiç, sumak, karaağaç, funda eğrelti otlarını görmekteyiz.
Birçok kuş türü ile kara ve deniz canlılarına ev sahipliği yapmanın yanı sıra özellikle nesli tükenmekte olan Akdeniz foklarınında uğrak noktasıdır. Dilek Yarımadası ile Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda yaklaşık 250 adet kuş türü bulunur ve bunlardan 70’i burada üremektedir. Nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan küçük karabatak, dünyada toplam sayıları 3000 çift olduğu tahmin edilen tepeli pelikan, küçük akbalıkçıl, küçük kerkenez, akça cılıbıt ve akkuyruklu kartal deltada üreyen önemli kuş türlerinden bazılarıdır.
Ortalama 28 memeli, 42 sürüngen, 45 çeşit balık türüne ve çok sayıda deniz canlısına ev sahipliği yapmaktadır. Yunusların ve deniz kaplumbağalarının özgürce dolaştığı bu ortam içinde, türlü algler, ahtapot ailesinden kafadan bacaklılar, deniz kestaneleri ve deniz yıldızları, süngerler ve pek çok balık türü yaşar. Orfoz, lağos, sinarit, mığrı, müren, levrek, eşkina, akya, sarpa, iskaroz, papaz balığı, karagöz, melanur, lapin, mırmır, sargoz, hanoz, iskorpit, kefal, çipura bu balıklardan bazılarıdır. Ayrıca 1998 yılında Akdeniz'de yaşayan bir tür olan uzun blalinanın 14 metre boyundaki leşi Kavaklıburun koyu sahilinde karaya vurmuştur. Bu durum Milli Park sahillerinin enderde olsa balinalara ev sahipliği yaptığını ortaya çıkarmıştır. Bu balinaya ait iskelet Kuşadası Güvencinada Kalesi’nde sergilenmektedir.
Milli Park, nesli tükenmiş ya da tükenmek üzere olan Anadolu Parsının batıda yaşadığı son noktadır.
1. Kuşadası Plajları ve Koyları
Dilek Yarımadası Milli Parkı koyları ve plajlarının tamamı tuvalet, duş, piknik ve kafeterya ihtiyacınızı karşılayacak niteliktedir. Tüm koylar, özellikle hafta sonları için çok kalabalık olabiliyor. İmkanınız varsa hafta içi gitmenizi önerimdir. Birçok koyu olmasına rağmen sadece dört tanesi halka açılmıştır. Bu koyları milli parkı girişten itibaren özetlemek gerekir ise;
İçmeler Koyu: Milli parka giriş yaptıktan 1 km sonra gelen ilk koydur. Burası milli parkın en kalabalık noktasıdır. Girişe yakın olması sebebiyle arabası olmayanlar için çok rahat ulaşımdadır. 310 metre uzunluğundaki bu plaj hem yakınlık hemde kumsal olması sebebi ile büyük ilgi görmektedir.
Aydınlık Koyu: Milli park girişine 5 km mesafedeki ikinci koydur. 750 metre uzunluğunda plaja sahiptir.
Kavaklıburun Koyu: Kavak ağaçları nedeniyle Kavalıburun ismini alan koy 1 km uzunluğunda doğal bir plajdır. Burası milli parkın en uzun plajıdır. Milli park girişine 9 km mesafede üçüncü koydur.
Karasu Koyu: Milli park girişine 11 km mesafede olup en son koy konumundadır. Diğerleriyle kıyaslandığında suyu berrak ve çakıllıktır. 450 metre uzunluğunda olup buradan Sisam adası çok rahat görülebilmektedir.
2. Yürüyüş ve Trekkink Parkurları
Dilek Yarımadası’nın doğal yapısı arasında yürüyüş parkurları da bulunmaktadır. 27 bin hektarlık milli parkın en yüksek noktası, 1237 metre yüksekliğindeki Dilek Tepesidir. Devamı ise Doğanbey Köyü’ne ulaşmaktadır. Zirveden manzarayı izlemenin zevki tarifsizdir. Kilometreler boyunca yürüyebileceğiniz trekking parkurunda yürüyüş tabelaları aracılığıyla yolunuzu kaçırmanız mümkün değildir. Burada yürüyüş yapmanın yanı sıra bisiklet turuda yapmanız mümkündür
Trekking Parkuru yapmak isterseniz bunlardan en uygunu Aydınlık Koyu ile Kavaklıburun Koyu arasında başlayan parkurdur. Yol üzerinde birbirinden farklı hayvanlarla karşılaşabilirsiniz. Özellikle domuzlar. Evcilleştirilmiş bu hayvanlarda korkulacak bir durum yoktur.
Olukludere Kanyonu Parkuru...Başka bir parkur da milli parkın girişine yakın bir noktada yer alan, antik döneme ait birkaç yapıya sahip Panionion’dan başlamaktadır. Panionion’dan başlayan parkuru Eski Doğanbey Köyü’ne kadar uzatabilirsiniz. Uzaklıklık ise yaklaşık 30 km dir. Oluklu Kanyon’dan başlayıp Karakol Geçidi üzerinden Panionion’a olan mesafe ise 37 km dir. Bu parkur daha ziyade bisiklet için daha çok uygundur.
3. Zeus Mağarası
Milli parka gelmeden Güzelçamlı girişinde bulunan Zeus Mağarası’na uğramayı ihmal etmeyin. Tatlı su ile tuzlu suyun buluştuğu bu mağarada ki göletin derinliği ortalama 10 - 15 m. kadardır. Çamur banyosu yapabilirsiniz. Tabii ki buz gibi suya girmek te biraz cesaret ister. Mitolojiye göre gök tanrısı Zeus, kardeşi Poseidon’u kızdırdığı zaman Poseidon üçlü yabası ile denizi kabartıp dalgalandırıyormuş, Zeus da böyle durumlarda kendini mağaraya atıp kardeşinin sakinleşmesini bekliyormuş.
4. Panionion Antik Kenti
İyonya devletleri Foça ile Didim arasındaki topraklarda yaşamış olup zamanın en ileri uygarlığını yaratmışlardır. Aralarında Priene, Myus, Miletos, Samos, Ephesus, Teos, Labedos gibi devletlerin kurduğu federasyon, gelecek ile ilgili planları Panionion’da yapar, savaş kararlarını burada alırlarmış. 1950’li yıllarda Frankfurt Üniversitesi’nden arkeolog Gerhard Kleiner burada yaptığı kazı çalışmalarında kayanın dış yüzeyine oyulmuş 11 basamaklı bir oturma alanı keşfetmiş. Antik tiyatro şeklindeki oturma alanı, bu bölgenin bir toplantı alanı olduğunu doğrular nitelikte.
Panionion’a ulaşım kolaydır. Milli parka gelmeden hemen yolun üzerinde olup 150 m kadar iceridedir. Yolu bozuk olduğundan yürüyerek gitmeniz tavsiyemdir.
5. Tekne Turları
Güzelçamlı ve Kuşadası’ndan kalkan tekneler ile turlara katılabilirsiniz. Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda araba ile ulaşamayacağınız mükkemel koylarına gidebilir, tertemiz sularında yüzebilir ve harika resim kareleri yakalayabilirsiniz. Ayrıca tekneler Yunanistan'ın Sisam Adası açıklarına kadar yanaşmaktadır.
6. Priene Antik Kenti
Priene, Söke ilçesinin Güllübahçe beldesindedir. 12 İonia kentlerinden bir tanesidir. MÖ.1200 yılların da Dor göçü sırasında Atina Kralı Kondros' un torunlarından Aipytos tarafından kurulmuştur. Araba ile ulaşım çok kolaydır. Ülkemizde en iyi korunmuş antik kentlerden bir tanesidir. Mutlaka gezmenizi tavsiye ederim.
7. Eski Doğanbeyköy
Doğanbey Köy 1923 yılına kadar Rumlar' ın yaşadığı bir kasaba konumundaydı. Geçmişi M.Ö. 7. yüzyıla kadar dayanır. Rumlar'ın yaşadığı dönemde köyün ismi de Rumca "Domatia" olarak geçerdi. Bu köy aynı zamanda Thebai Antik Kenti' nin de uzantısıdır. 1924 yılındaki mübela ile Selanik' ten getirilen soydaşlarımız yerleştirilmiş. 1959 daki deprem ile köy aşağıya taşınmıştır.
Köyün hemen girişinde bir kafeterya vardır. Orada güzel bir kahve molası verebilir, gözleme yiyebilirsiniz.
Arnavut kaldırımlı sokakları, taş yapılı evleriyle Rum mimarisinin en güzel örneklerini görmek mümkün. Evlerin bahçeleri kaktüs, rengarenk çiçekler, meyve ağaçlarıyla süslenmişçesine duruyor. Sessiz sakin sokakları, kuş cıvıltıları ziyaretçilere bambaşka haz veriyor.
8. Thebai Antik Kent
Doğanbey Köyü sınırları içinde olup tepe üzerinde kurulmuştur. Tuzburgaz ve Yeni Doğanbey Köyü geçtikten sonra araba ile ulaşım sağlanmaktadır. Bu gün birkaç sur parcalarının kaldığı antik kentte fazla birşey kalmamıştır. Tarihi sevenler için idealdir.
9. Melia Antik Kenti
Davutlar Beldesi Dilek Dağı'nın Çatallar Tepe denilen yamacta yer almaktadır. Deniz seviyesinden 750 metre yükseklikte yaklaşık 7 hektarlık bir alana yayılmış. Kent moloz taşlarla yapılmış, genişliği yer yer 3 metreyi bulan bir surlar ile çevrilmiş ancak bu gün o surlar çok büyük tahribata uğramıştır. Hemoros İliada’da Karyalıların Mykale’ye sahip olduklarını yazmaktadır.
10. Oluklu Kanyonu
Milli park alanı içerisindeki en önemli kanyon, 15 km uzunluğundaki Oluklu Kanyon’dur. Ziyaretçi Tanıtım Merkezi etkinlikleri kapsamında Olukdere Kanyonu’nda rehber öncülüğünde doğa yürüyüş turları düzenlenmektedir.15 kilometrelik parkur ile Milli Park’ın eşsiz bitki örtüsü, dereleri, şelalesi ve harika bir manzara eşliğinde benzersiz bir deneyim yaşama şansını veriyor. Dağ bisikleti sporu tutkunları için doğal stabilize ve az eğimli yolları bulunan alternatif parkurları da mevcuttur.
11. Karina Bölgesi
Doğanbey Köy'ü geçtikten sonra 8 km mesafededir. Aynı zamanda Dilek yarımadası' nın en batı ucudur. Büyük Menderes coğrafyasının doğal güzelliğinden nasibini alan Karina, 1900’lü yılların ticaret limanıdır. Dilden dile günümüze ulaşan hikâyeye göre de, dönemin en popüler Rum tüccarının kızının adı olan Karina, sahile adını vermiş. Rumlar, bölgeden topladıkları zeytinyağı, bal, hububat, tütün, şaraplık üzüm gibi ürünleri buradaki limandan diğer adalara gönderirmiş. Buraya uğradığınız da balık yemeyi ihmal etmeyin. Tadınında ağzınızda kalacağı kesindir.
12. Aziz Nikola Kilisesi
Güllübahçe' nin tepesindeki eski Rum mahallesi olan Gelebeç' i ve buradaki 1821 ' de inşa edilen Aziz Nikola Kilisesini' de gezebilirsiniz. Bu gün kendi haline terkedilmiş olan kilisede kemiklik denilen kısımda tolanmış insan kemiklerini görenler istemez ürpermektedir.
13. Ayayorgi Manastırı
Dilek Yarımadası Milli Parkı içerisinde Nero koyundan Dayıoğlu tepeye çıkarken Panayır tepe yakınlarındadır. Bizans yapısı olan manastır 19 yy. kadar kullanılmıştır. Bu gün kalıntılardan ibarettir.
14. Hagios Antonios Manastırı
Dilek Yarımadası Milli Parkı içerisinde olup Dayıoğlu Tepesi'ne çıkarken Mağara Tepe yakınlarında bir bayır üzerindedir. Erken Bizans dönemine ait bir manastır olduğu düşünülmektedir.Kalıntıların büyük kısmı toprak ve bitki örtüsü altında kalmıştır.
15. Kursunlu Manastırı
Davutlar’a yaklaşık 10 km. uzaklıkta olan Kurşunlu Manastırı tepede olup neredeyse ağaçlar arasında kaybolmuş gibidir. 11. yüzyıl Bizans yapısı olduğu tahmin edilmektedir. Manastırda yemekhane, kiler, mutfak, keşiş odaları, revir, şapel (küçük kilise), mezarlık, manastır surları, sur mahzeni ve savunma odaları gibi bölümler mevcuttur.
16. Doğal Hayvanat Bahçesi
Milli parkta gezerken ağaçlara tırmanan sevimli sincaplar ve kaplumbağalar ile karşılaşabilirsiniz. Şansınız var ise alageyik de görebilirsiniz. Evcilleştirilmiş yaban domuzlarını ise çok sıklıkla görülmektedir. Bir zamanlar, nesli tükenen Anadolu Parsı ise en son bu bölgede görülmüştür.
17. Kaleler
Bu gün harabe halindedir. Dilerseniz Atburgaz' dan geçerken Atburgazı Kalesi (Asartepe) ve Yakapınar Kalesi' ni gezebilirsiniz.
Önceki ve sonraki gezilerim
Gizemli Sehir Alinda Antik Kenti tıklayınız
Gizemli Sehir Alinda Antik Kenti tıklayınız
Dilek yarımadası'nda Güzel Birgün tıklayınız
Yorumlar
Yorum Gönder